About
Turkish-History | Asya'dan Anadolu'ya
Kasgay Mensei
Menşei1. Kaşkay Kelimesinin MenşeiTarihi kaynaklarda ve araştırmalarad Kaşkay ve Kaşgay kelimesinin menşei hakkında muhtelif bilgiler mevcuttur. Bu görüşlerden bazıları şunlardır: İran'ın XIX. asır tarihcilerinden Sipihr, "Halaçlar Rum'dan İran'a geldikten sonra, onlardan bir kısım tayfa ayrılarak Fars'a göçtü. Rum vilayetinin Halacistan bölgesinden sakin olup kalan tayfalar, göçenleri "kaçgar" diye adlandırırlar" denmektedir. M.H. Fesaî, Mes'ud Keyhan, Rus araştırmacılardan M.S. İvanov, N.A. Kielyakov vb. eserlerinde Sipihr'in görüşünü tekrar etmişlerdir. Mes'ut Keyhan ise bu kelimenin (Kaşkai) "göçmek" sözünden geldiğini belirtmiştir. N. Field de, Sipihr'in ve M. Keyhan'ın eserlerinde verilenlere yakın görüşler tekrar edilmiştir. Bazı kaynaklarda, "kaşkai" ve "kaçkai" kelimeleri arasındaki benzerlikten yola çıkarak, Türk dilindeki "kaç- (firar etmek, kaçmak) " fiilinden geldiği görüşü ileri sürülmüştür. Bu kelimenin (kaçmak) daha sonra telaffuz bozulmasına uğrayarak, "kaçkai" iken "kaşkai" şekline dönüştüğünü belitmektedir.
Kaşkay adına "Kaşgar" şehriyle alakalandıranlar da vardır. Kaşkaylar, vaktiyle Kaşgar şehri etrafında oturdukları için, zamanla "kaşkay" diye adlandırılmışlardır. Kaşgar şehri ve Özbekistan'daki Kaşka Derya (Kaşka-ı Derya) ırmağı ile coğrafik bağlantı bakımından "kaşkay" kelimesini açıklayan görüşler de bulunmaktadır. Balayan'a göre, "kaşkay" adının Kuzey Azerbaycan'da, Savalan'ın batısında bulunan Gaşgadağ ismiyle bağlantısı vardır. Kaşkayların "kaşkaşe" diye adlandırılan Yamut boyunun oymağı olduklarından dolayı "kaşkai" diye isimlendirildiğini iddia edenler de vardır.
Morisden, mahalli kaynakları dayanarak, "kaşkai" adının ilk defa Cani Ağa Kaşkai isimli, Şah Abbas'ın idaresinde makam sahibi bir şahıstan alındığını belirtmiştir. Müslüman Halklar Ansiklopedisi'nde, "kaşkay" kelimesinin geçmişte politik olarak birleşmiş ve aynı kültürel özellikleri paylaşmaya devam eden değişik kökenli kişi ve gruplar için kullanıldığı yazılıdır.
Kaşkay kelimesinin, muhtelif Türkçe Lehçe ve şivelerinde, "kaşka veya kaşga" (alnı beyaz at veya binek hayvanı) anlamındaki kelimeden geldiğini söyleyenler de vardır. Oberlingi, "Alnı beyaz atın uğur getirdiğine inanılırdı. Bu batıl inançtan dolayı zamanla bu kabile fertleri "kaşkay atlılar" (atlarının alnında beyaz benek olan atlılar) adıyla tanındılar. Zamanla bu ad "kaşkaylu" (lu ekinin Farsçadaki karşılığı "î" olduğundan dolayı "kaşkaylı>kaşkaî" olmuştur) şeklinde kısaldı" denmektedir.
B. Behmenbegi, Kaşkay adının "kaşka" sözünden alınması fikrine işaret ederek: "Bartold veya bu fikri ile sürenleri hatırlatarak, göçeri tayfa ve kabilelerin çoğu özlerini hayvanların adı ve rengi ile de adlandırmışlardır" tespitinde bulunmuştur. Başka bir rivayette de, "Kaşkayların düşman saldırısına maruz kalıp kaçmaya çalışan kardeş iki dedesi varmış. Kaçış esnasında küçük kardeş büyük kardeşe, karşısında bulunan büyük taşı göstererek, "kaç kayaya" ifadesi tedricen dillere düşerek aşiretin adı olmuştur" denilmektedir.
2. Kaşkayların Menşeî ve İran'ın Güney İllerine Göçü veya Göçürülmesi
Kaşkayların menşei ve onların İran'ın güney vilayetlerine nereden göçürüldükleri ve yerleştirildikleri hakkında da kesin bir bilgi yoktur. Muhtelif görüşler vardır. Bu konudaki görüş ve bilgilerin bir kısmı şöyledir: Arap istilalarından başlayarak XIX. asrın son yıllarına kadar Fars tarihini kronolojik olarak anlatan Fesaî, Kaşkayların menşei hakkında şu görüşlere yer verir: "Kaşkayların Irak ve Kum'un çevresinde mulunan Halaçlar'dan olduğu, sonra oralardan ayrılıp, Fars'a göçen Halaçlar iki kola ayrıldılar. Onların bir kısmı yerleşik hayata geçerek Halaç adını da korudular. Konar göçer olan ikinci kısım Kaşkay İli bölgesinde yaşıyorlar. Kaşkayları "kaşgar" ile alakalandıran yazarlar, Kaşkayları Karahıtaylar soyunda sayarak, onların kuzeydoğudan, Orta Asya'dan Fars'a gitme veya göçürülmeleri fikrini kabul ederler.
Azerbeycan seyyahı Zeynelabidin Şirvani, Kaşkayların Türk tayfalarından olduğunu ve Cengiz zamanında Fars'a göçtüklerini yazmaktadır. M. Keyhan "Tarihçilerden bazıları, Kaşkayların Anadolu'dan İran'a göçtüklerini, bir kısmının da Cengizhan devrinde Turan'da yaşadıklarını, sonra Nadir Şah'ın emriyle İran'a göçürüldüklerini" yazmaktadır. İsmail Buşehri de, "Kaşkayların" Cengiz devrinde geldiklerini ve Nadir Şah döneminde İran'a göçürüldükleri görüşündedir." Melik Mansur Han, Kaşkayların İslâm sonrası buhranlı dönemin İran'a gelen, Türkleri olduklarını, Horasan'dan Sistan'a ve Kirman yolundan Fars bölgesine geldiklerini, daha sonraları ise güneyden yavaş yavaş kuzeye doğru Bahtiyari ve mücaviri olar Acem Irakı'na yerleştiklerini belirtmektedir.
Kaşkayların menşei ve onların İran'ın güney vilayetlerine nereden göçürüldükleri ve yerleştirildikleri hakkında da kesin bir bilgi yoktur. Muhtelif görüşler vardır. Bu konudaki görüş ve bilgilerin bir kısmı şöyledir: Arap istilalarından başlayarak XIX. asrın son yıllarına kadar Fars tarihini kronolojik olarak anlatan Fesaî, Kaşkayların menşei hakkında şu görüşlere yer verir: "Kaşkayların Irak ve Kum'un çevresinde mulunan Halaçlar'dan olduğu, sonra oralardan ayrılıp, Fars'a göçen Halaçlar iki kola ayrıldılar. Onların bir kısmı yerleşik hayata geçerek Halaç adını da korudular. Konar göçer olan ikinci kısım Kaşkay İli bölgesinde yaşıyorlar. Kaşkayları "kaşgar" ile alakalandıran yazarlar, Kaşkayları Karahıtaylar soyunda sayarak, onların kuzeydoğudan, Orta Asya'dan Fars'a gitme veya göçürülmeleri fikrini kabul ederler.
Azerbeycan seyyahı Zeynelabidin Şirvani, Kaşkayların Türk tayfalarından olduğunu ve Cengiz zamanında Fars'a göçtüklerini yazmaktadır. M. Keyhan "Tarihçilerden bazıları, Kaşkayların Anadolu'dan İran'a göçtüklerini, bir kısmının da Cengizhan devrinde Turan'da yaşadıklarını, sonra Nadir Şah'ın emriyle İran'a göçürüldüklerini" yazmaktadır. İsmail Buşehri de, "Kaşkayların" Cengiz devrinde geldiklerini ve Nadir Şah döneminde İran'a göçürüldükleri görüşündedir." Melik Mansur Han, Kaşkayların İslâm sonrası buhranlı dönemin İran'a gelen, Türkleri olduklarını, Horasan'dan Sistan'a ve Kirman yolundan Fars bölgesine geldiklerini, daha sonraları ise güneyden yavaş yavaş kuzeye doğru Bahtiyari ve mücaviri olar Acem Irakı'na yerleştiklerini belirtmektedir.
Ayrıca M.Mansur, 1953'te M.T. Shooten'e verdiği bilgide de; Kaşkayların İran'a gelmelerinin, XII. Asırdaki Cengiz'in akınlarıyla alakalı olduğunu , bu akınlar sırasında Kaşkaylar önce Kafkas dağları eteklerine yerleştiklerini, sonradan Erdebil bölgesinde uzun süre kaldıklarını ve XVI. Asrın birinci yarısında Şah İsmail Safevi (1501-1524) tarafında Portekizlerin İran Körfezinden Fars vilayetlerine görmelerini engellemek için Farsa göçürüldüklerini" belirtmiştir. Said Nefisi, Kafkasya'dan İran'a göçtürülme sebebinin de 1607-1618 yılları arasındaki Osmanlı-İran Savaşı esnasında Kaşkayların ve Kaçarların Osmanlılarla olan yakınlığı olduğunu, bu yüzden Azerbaycan'dan uzaklaştırıldığını yazmıştır. Ancak, Şah Abbas (H.K. 996) 1587 yılında tahta geçmiş ve Osmanlı İmparatorluğuyla 1603-1612 yılları arasında savaşmıştır. Bu tayfa ve kabilelerin göçürülmeleri de o tarihte olmalıdır.
Dr. Haşmetullah Tabibi, Bartold'dan şu görüşleri aktarmaktadır: "Kaşkay aşireti, Moğolistan'dan ve Türkistan'dan Cengiz'in ordusundan ve yağmaından kaçarak bu topraklara gelmiştir." Ahmet Caferoğlu da benzer görüşlere yer vermiştir.
Franc-Jean Shor, "Kaşkaylar Cengiz Han'ın öncüleri , arasında Çin Türkistan'ından gelerek Afganistan'a ve kuzey İran'a yayıldılar. İran'ın kuzeybatı sınırında, Azerbaycan'da yerleştikten sonra 1600'lü yıllarda güneye gelerek şimdiki yerlerine yerleşmişlerdir" demektedir.
Franc-Jean Shor, "Kaşkaylar Cengiz Han'ın öncüleri , arasında Çin Türkistan'ından gelerek Afganistan'a ve kuzey İran'a yayıldılar. İran'ın kuzeybatı sınırında, Azerbaycan'da yerleştikten sonra 1600'lü yıllarda güneye gelerek şimdiki yerlerine yerleşmişlerdir" demektedir.
V. Monrsky, Kaşkayların esas kütlesinin Moğol devrinden önce Selçuklular zamanında buralara yerleştirilmiş olmaları gerektiği görüşündedir. Kaşkay İli ve aşiretlerinin, etnik bakımından "göçebe İranlı" olduğunu, tarihi olayların şokuyla ve diğer bazı sebeplerle kendi dillerini yitirip işgalcilerin diliyle konuşmaya başladıklarını söyleyen İranlı yazarlar da vardır. Ancak bunları hiçbir ilmi temele dayanmayan, hissi ifadelerden ibarettir.
Safeviler döneminde, özellikle Şah Abbas hâkimiyeti zamanında Kafkas halklarından (Azerbaycanlı, Dağıstanlı, Gürcü ve Ermeni) pek çoğunun İran'ın muhtelif vilayetlerine göçürülmesi bilinen tarihi bir gerçektir. Ancak bu göçürülmeler Safevî hakimiyetinden önce de olmuştur. Halaçları Kaşkayların selefi kabul eden müelliflerden Lorens Lakhart, Kaşkay tayfalarından Farsimedan ve Şeşbloki (Alubölüklü) gibi büyük tayfaların Safevi hakimiyetinden çok önce Kum vilayeti bölgesinde olan Halcistan'a ve oradan Fars eyaletine göçürüldüğünü yazmıştır.
İbrahimov, Kaşkayları Azerbaycan Türkleri'nden kabul ederek, Câni Ağa Kaşkai tarafından dönemin siyasi ve sosyal şartları içerisinde bir üst kimlik olarak "Kaşkay" adı altında bütün işaretlerin büyük bir el birliğine çevrildiğini yazmıştır. Bu adı almalarının da Câni Ağa'nın şahsıyla ilgili olduğunu belirtmektedir. Kaşkayların menşei ve hangi Türk boyuna mensup olması gerektiği, ad, dil-edebiyat ve adet ananeleri esas alınarak tespit edilebilir.
Bugün 11 ziyaretçi (54 klik) kişi burdaydı!